Oyuncakları kırdık biz.
Bize büyürken dediler ki, "isteyerek ve alarak mutlu olabilirsin ancak."
İstedik, aldık ama mutlu olamadık.
Aldıkça isteklerimiz büyüdü, Tanrı her şeyi veremeyince kızdık, küstük, sırtımızı döndük, isyan ettik.
Büyürken şükretmeyi öğrenmedik çoğumuz. "Oh! İyi ki nefes alıyorum, iyi ki elim ayağım tutuyor, iyi ki başımı sokacak bir evim, sevdiğim insanlar var!" demedik.
Tanrı ne verdiyse, yaranamadı bize. Daha fazlasını istedik.
Hiç, "ben senin için ne yapabilirim güzel dünya, seni nasıl mutlu edebilirim?" diye sormak aklımıza gelmedi.
Biz hep "zavallıydık" kendimize göre. Hep ezik, hep çilekardık.
"Neden hep problemler beni buluyor!?" diye söylendik, durduk.
Öldük sonra.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder