Yoksa seni de mi mutsuz edeceğim kendi mutsuzluklarımla?..
Tarihi yanılgıların en başında gelir belki de "ruh eşimi bulunca sonsuz mutluluğa kavuşacağım…" düşüncesi.
Zihnin, mutluluğu ötelemek, oyalanmak, var olandan memnuniyetsiz ve şikayetçi olmak için bir başka yolu bir bakıma…
Kuşlar iki kanatlarıyla uçarlar, ben de aşka inanan iflah olmaz bir romantiğim. Fakat mutluluğu o gelecekteki aşkta yakalama hayali bir yanılgıdan öte bir şey değil…
Kendi kendinize sıkılıyor ve aşk gelince sizi mutlu edeceğine inanıyorsanız, hemen söyleyeyim aşk gelince de yanınızda kalmak istemeyecek. Aynı sıkıntıyı, bu sefer ilişkinize taşıyacaksınız. Çünkü aradığınız o mutluluk ve huzur, kendi bünyenizde; ruh eşinizinkinde değil… Şimdi, tam da şu anda mutlu olmanın yollarını aramaya başlamalısınız. İşte bu arayış, sizin kısmete esas hizmetiniz…
Kendi kendine yeten, kendinden neşeli ve kendisiyle barışık bir insanla kim beraber olmak istemez ki?..
Bunu yakalamaya bakın…
Ruh eşinizin arayışını kendi içinizdeki ruhun arayışına çevirin. İşte o zaman ruh eşiniz geldiği zaman, ruhunuz onu tanır, o sizin ruhunuzda barınır.
Aksi halde gelse bile onu tanımazsınız.
"Korkma.
Hiç bir yere geç kalmadın. Hiç bir şeyi kaçırmadın.
Her şey tam da olması gerektiği gibi. Mükemmel.
Seni geç kaldığına inandırmak isteyenlere inanma.
Önce kendi ruhunla eşleş.
Sonra elbet bininden biri gelip, ruhuna yerleşecek…"
Not: Bu yazıyı değerli üstadım Sri Sri Ravi Shankar'ın bilgeliği ışığında yazdım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder