25 Eylül 2014 Perşembe

Sağlık Demişken…


Sağlıklı bir yaşamdan söz ederken birbirinden ayıramayacağımız 3 şey var: 

Sağlıklı Beslenmek (Sanskritçe’de fiziksel beden, “annamaya kosha” yani “yemek    bedeni” olarak ifade edilir. Fiziksel bedenimiz, biz onu neyle beslersek, ona dönüşür.)
- Sağlıklı Düşünmek & Hissetmek
- Sağlıklı Davranmak

Aslında bunların tümü birbirine bağlı. Sağlıklı bir yaşamdan bahsederken, sağlıklı düşünmeyi, sağlıklı hissetmekten ve sağlıklı hareket etmekten ayıramayız. Çoğumuz, fiziksel olarak bir acı hissetmediğimiz zaman (kabızlık, kronik baş ağrıları, tutukluk, uyku problemleri hariç tabii!) sağlıklı yaşadığımızı düşünsek bile; aslında davranışlarımız, ani öfkemiz, kıskançlık krizlerimiz, gün içinde duygu iniş çıkışlarımız, fevri davranışlarımız da  sağlıksızlığımızın bir işareti. Bu olumsuz hisler, vücudumuzda toksin olarak birikerek, atılmadıkları takdirde bağışıklık sistemini er ya da geç hissettirmeden çökertirler... 

Gençken, bağışıklık sistemi daha dayanıklı olsa da yıllar geçtikçe kendimize iyi bakmazsak, ne yazık ki beklemediğimiz bir anda bel altı vurulmayı göze alıyoruz demektir... Onun için daha vakit varken (yani sağlıklı hissediyorken) harekete geçmek gerek. 


Genellikle insan konfor alanındayken, oradan çıkmak istemez. Niye çıksın ki canım her şey tıkırında?!? Bizim memlekette son gün yapılan ödevler, son dakika çalışılan sınavlar gibi, sağlık da son dakika tehdit altındayken kapıdan döndürmek üzere önleme tabidir. Ne de olsa "bana bi’şey olmaz!" bilinçaltımıza kodlanmış bir mantra gibi...

Hastalık kapıya gelince o pek hoyrat davrandığımız canımız pek tatlanır ama 

Hastalığı davet mi ediyoruz? Kim, “Evet! Ben sağlığımı yitirmek istiyorum!” der ki? Bilinçli olarak demez tabii... Ama sistemine yıllar yılı öyle mesajlar verir ki; o sistem artık insan doğasına karşı olan bu hoyrat davranışlara dayanamaz ve çöker. Yanlış beslenerek, üşenip, hiç hareket etmeyerek, stres içinde harıl harıl çalışırken kendimize ne kadar özensiz davrandığımızı fark etmeyerek, doğaya kendimizi maruz bırakmayarak, hayallerimizin peşinde koşmayarak, gerçekleştirmek istediklerimizi hep erteleyerek, söylemek istediklerimizi yutarak, önceliklerimiz arasında kendimizi unutarak, sistemimizi olumsuz duygu ve düşüncelerden temizlemeyerek hastalıkları davet ediyoruz. Daha önce de söylediğim gibi, sadece fiziksel olarak iyi olmama halini değil, zihinsel yorgunluk ve ruhsal bitkinlik halini de sağlıksızlıktan saymak gerek... Hatta belki de çoğu hastalığın sebebi...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder