Sağlıklı bir yaşamdan söz ederken birbirinden ayıramayacağımız 3 şey var:
- Sağlıklı Beslenmek (Sanskritçe’de fiziksel beden,
“annamaya kosha” yani “yemek bedeni” olarak ifade edilir. Fiziksel bedenimiz,
biz onu neyle beslersek, ona dönüşür.)
- Sağlıklı Düşünmek & Hissetmek
- Sağlıklı Davranmak
Aslında bunların tümü birbirine bağlı. Sağlıklı bir yaşamdan bahsederken,
sağlıklı düşünmeyi, sağlıklı hissetmekten ve sağlıklı hareket etmekten
ayıramayız. Çoğumuz, fiziksel olarak bir acı hissetmediğimiz zaman (kabızlık,
kronik baş ağrıları, tutukluk, uyku problemleri hariç tabii!) sağlıklı
yaşadığımızı düşünsek bile; aslında davranışlarımız, ani öfkemiz, kıskançlık
krizlerimiz, gün içinde duygu iniş çıkışlarımız, fevri davranışlarımız da sağlıksızlığımızın bir işareti. Bu olumsuz
hisler, vücudumuzda toksin olarak birikerek, atılmadıkları takdirde bağışıklık
sistemini er ya da geç hissettirmeden çökertirler...
Gençken, bağışıklık sistemi daha dayanıklı olsa da yıllar geçtikçe
kendimize iyi bakmazsak, ne yazık ki beklemediğimiz bir anda bel altı vurulmayı
göze alıyoruz demektir... Onun için daha vakit varken (yani sağlıklı
hissediyorken) harekete geçmek gerek.
Genellikle insan konfor alanındayken, oradan çıkmak istemez. Niye çıksın ki
canım her şey tıkırında?!? Bizim memlekette son gün yapılan ödevler, son dakika
çalışılan sınavlar gibi, sağlık da son dakika tehdit altındayken kapıdan
döndürmek üzere önleme tabidir. Ne de olsa "bana bi’şey olmaz!"
bilinçaltımıza kodlanmış bir mantra gibi...
Hastalık kapıya gelince o pek hoyrat davrandığımız canımız pek tatlanır
ama…
Hastalığı davet mi ediyoruz? Kim, “Evet! Ben sağlığımı yitirmek istiyorum!”
der ki? Bilinçli olarak demez tabii... Ama sistemine yıllar yılı öyle mesajlar verir
ki; o sistem artık insan doğasına karşı olan bu hoyrat davranışlara dayanamaz
ve çöker. Yanlış beslenerek, üşenip, hiç hareket etmeyerek, stres içinde harıl
harıl çalışırken kendimize ne kadar özensiz davrandığımızı fark etmeyerek,
doğaya kendimizi maruz bırakmayarak, hayallerimizin peşinde koşmayarak, gerçekleştirmek
istediklerimizi hep erteleyerek, söylemek istediklerimizi yutarak, önceliklerimiz
arasında kendimizi unutarak, sistemimizi olumsuz duygu ve düşüncelerden
temizlemeyerek hastalıkları davet ediyoruz. Daha önce de söylediğim gibi,
sadece fiziksel olarak iyi olmama halini değil, zihinsel yorgunluk ve ruhsal
bitkinlik halini de sağlıksızlıktan saymak gerek... Hatta belki de çoğu
hastalığın sebebi...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder