14 Eylül 2014 Pazar

Sağlıklı Kilo Vermek





Mevsim kışa dönüyor. Yazın haydalahuydası, yerini kışın çalışkanlığına bırakmak durumunda. E biz de haliyle, yeni dönemin heyecanlı planları peşindeyiz. “Yeni bir ben!” “Yeni bir iş!” “Yeni bir eş!” “Yeni bir çevre!” “Detoks, botoks, kick box, yoga, judo, spor...”  “Daha sağlıklı bir yaşam!” Her neyse o yeni olan, onun telaşı sardı muhtemelen hepimizin içini bu aralar. Bu ara telaşınız yoksa, a) muradınıza erdiniz b) hayat artık sizi pek heyecanlandıramıyor… :) 

Bu yazımı, bu telaşede sağlıklı bir yaşamı ve kilo vermeyi ömür boyu benimsemek isteyenler için yazıyorum. Dikkat ederseniz, “diyet yapmayı planlayanlar” için yazmadım, çünkü ben diyetlere artık inanmıyorum. Hop veriyorsun beş günde iki kilo; diyetten çıkınca hop alıyorsun iki günde beş kilo... Çok denedim. Hiç tutmadı.

Formda kalmak benim için hayatım boyunca hep ön planda oldu. Ama lezzet dolu yemeklerden de hiç vazgeçmek istemedim. Bu yüzden de yıllarca eziyet içinde kilo alıp verdim. Bir dondurmalı waffle kazanıyordu; bir ben. Sonu gelmez bir itiş tepiş...  En son 5 sene önce kendimden çok sıkıldım ve bunun böyle gitmeyeceğine; akıllı mantıklı bir yaşam edinmem gerektiğine karar verdim. Katır inadım sayesinde, 5 sene sonra aradığımı bulmuş olmanın mutluluğu içindeyim: Hem lezzetli yemekler, hem de iki senedir istikrarlı bir şekilde istediğim kiloda olmanın dayanılmaz hafifliği...


Bugünlerde pek çok kişi nasıl kilo verdiğimi merak ediyor. Ben de sizlerle 5-6 senelik yolculuğumu paylaşmak istiyorum. Şimdi size neler yaptığımı tek tek anlatacağım. Bunları sıralamadan önce, meditasyonun, kendimi ve yemekle ilgili düşüncelerimi kontrol edebilmeme; yoganın ise bedenimle bağ kurabilmeme ve neye ihtiyacı olduğuna kulak vermeme çok ama çok yardım ettiğini söylemeden geçemeyeceğim. Art of Living nefes, yoga ve meditasyon eğitimleri, hayatta başıma gelen en iyi şeydir. 

1-    Karar verdim.
2-    Yola çıkarken, kilo vermeyi değil, uzun vadede sağlıklı beslenmeyi ve yaşamayı hedefledim.
3-    Şok diyetle zayıflamadım. 3 senede yavaş yavaş ve vücudumu sevmeye devam ederek kilo verdim.
4-    Bol lifli, besin değeri yüksek yiyecekleri seçtim.
5-    Lezzetten vazgeçmedim. Kollarımı sıvadım, mutfağa girdim. Yeni, sağlıklı ve yaratıcı tarifler denedim.
6-    Yavaş yavaş ve kendime sabrederek az yemeyi öğrendim. Bazen sofralardaki bazı yiyeceklerde gözümün kaldığı oldu, olmadı değil...
7-    Doyduktan sonra bir lokma bir şey yemedim. Midemi asla patlayana kadar doldurmadım.
8-    Gazlı içecekleri, paketli yiyecekleri mini minimuma indirdim.
9-    Beyaz unu, unlu gıdaları uzunca bir süre rafa kaldırdım. Buğday unu yerine yulaf, çavdar kullandım.
10-Kendimi hiç cezalandırmadım.
11-Battı balık yan gider hesabına girmedim. Bir gün abarttıysam, kendime izin verdim ve ertesi gün inançla uyanarak kahvaltıda meyve yiyerek ve o gün sebze meyve ağırlıklı beslenerek telafi ettim.
12-Dua ettim. Evet, dua ettim. Evrenin tüm güçlerinden yardım istedim. Kilo vermeye çalışanlar bilirler, zaman zaman çaresiz hisseder insan kendini... Özellikle de bir hafta harika beslenmiş ama hiç kilo verememişse... Belki inanmayacaksınız ama ben tam 3 ay boyunca disiplinli beslenmeme rağmen hiç kilo vermedim. 4. ayda, nasıl olduğunu anlamadan bir anda inmeye başladım...
13-Her gün tartıldım.
14-Her fırsatta hareket ettim. Her gün en az 45 dakika yürüdüm. Haftada 3 kez kardio yaptım. Hareket etmeden kilo verirseniz, yağlarınız kasa dönüşmez.
15-Haftada 1 gün sadece sebze meyve suyu ve sebze meyveyle sistemimi arındırdım. (Eğer hipoglisemi veya şeker hastalığınız varsa doktorunuza danışmadan bunu uygulamamanızda fayda var.)
16-Her gün düzenli yoga ve özellikle güneşe selam serisini (hiç canımın istemediği günlerde zorla, ağlaya ağlaya da olsa) vazgeçmeden uyguladım.
17-İlk 6 ay yediklerimi ve egzersizimi yazdım.
18-Her altı ayda bir Art of Living merkezlerinden birinde sessizliğe girerek ve her gün düzenli nefes ve meditasyon yaparak zihnimi ve bilinçaltımı boşalttım. Ne de olsa çoğu zaman, fazla kilonun sebebi psikolojik… Düzenli olarak fiziksel, zihinsel ve ruhsal olarak arınmak çok önemli.

Ama en önemlisi bütün bunlara halen devam ediyor olmak. Sağlığı bir yaşam biçimine çevirmek. Hızla verilen kilolar hızla geri alınıyor. Çünkü diyet dönemi bitince, eski alışkanlıklar geri geliyor. Önemli olan, o alışkanlıkların kökünü kurutmak. Zahmetli ama buna değer...

Kabul ediyorum; midem biraz küçülene kadar biraz ıstırap çektim, ama hayatta biraz disiplin, çok fazla özgürlüğü de beraberinde getiriyor. Bugün o ıstırabı çekmiyorum çünkü yeteri kadar yiyor ve doyuyorum. Yediklerimden büyük zevk alıyorum ve mutlu oluyorum. Eskiden acıkınca canım çikolatada yüzen muzlu krep çekerdi. Şimdi ise nar ekşili zeytinyağlı koca bir tabak yeşillik olsa da silip süpürsem diyorum... Alışkanlıklar değişiyor. Krep yemiyor muyum? Hem de bayıla bayıla yiyorum ama eskisi gibi acıktığım zaman değil, zevk olsun diye... Sonra da hiç pişman olmuyorum çünkü zihnime ve bedenime güveniyorum. Bana ihanet etmeyecekler...






Yaşam koçluğu, kurumsal programlarımız ve yeni iş kurma (kendi işini kurmak) danışmanlığı için: 
www.feelgood-international.com 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder