Mevsim kışa
dönüyor. Yazın haydalahuydası, yerini kışın çalışkanlığına bırakmak durumunda.
E biz de haliyle, yeni dönemin heyecanlı planları peşindeyiz. “Yeni bir ben!”
“Yeni bir iş!” “Yeni bir eş!” “Yeni bir çevre!” “Detoks, botoks, kick box,
yoga, judo, spor...” “Daha sağlıklı bir
yaşam!” Her neyse o yeni olan, onun telaşı sardı muhtemelen hepimizin içini bu
aralar. Bu ara telaşınız yoksa, a) muradınıza erdiniz b) hayat artık sizi pek
heyecanlandıramıyor… :)
Bu yazımı, bu
telaşede sağlıklı bir yaşamı ve kilo vermeyi ömür boyu benimsemek isteyenler
için yazıyorum. Dikkat ederseniz, “diyet yapmayı planlayanlar” için yazmadım,
çünkü ben diyetlere artık inanmıyorum. Hop veriyorsun beş günde iki kilo;
diyetten çıkınca hop alıyorsun iki günde beş kilo... Çok denedim. Hiç tutmadı.
Formda kalmak
benim için hayatım boyunca hep ön planda oldu. Ama lezzet dolu yemeklerden de
hiç vazgeçmek istemedim. Bu yüzden de yıllarca eziyet içinde kilo alıp verdim.
Bir dondurmalı waffle kazanıyordu; bir ben. Sonu gelmez bir itiş tepiş... En son 5 sene önce kendimden çok sıkıldım ve
bunun böyle gitmeyeceğine; akıllı mantıklı bir yaşam edinmem gerektiğine karar
verdim. Katır inadım sayesinde, 5 sene sonra aradığımı bulmuş olmanın mutluluğu
içindeyim: Hem lezzetli yemekler, hem de iki senedir istikrarlı bir şekilde
istediğim kiloda olmanın dayanılmaz hafifliği...
Bugünlerde pek
çok kişi nasıl kilo verdiğimi merak ediyor. Ben de sizlerle 5-6 senelik
yolculuğumu paylaşmak istiyorum. Şimdi size neler yaptığımı tek tek anlatacağım.
Bunları sıralamadan önce, meditasyonun, kendimi ve yemekle ilgili düşüncelerimi
kontrol edebilmeme; yoganın ise bedenimle bağ kurabilmeme ve neye ihtiyacı
olduğuna kulak vermeme çok ama çok yardım ettiğini söylemeden geçemeyeceğim.
Art of Living nefes, yoga ve meditasyon eğitimleri, hayatta başıma gelen en iyi
şeydir.
1-
Karar
verdim.
2-
Yola
çıkarken, kilo vermeyi değil, uzun vadede sağlıklı beslenmeyi ve yaşamayı
hedefledim.
3-
Şok
diyetle zayıflamadım. 3 senede yavaş yavaş ve vücudumu sevmeye devam ederek
kilo verdim.
4-
Bol
lifli, besin değeri yüksek yiyecekleri seçtim.
5-
Lezzetten
vazgeçmedim. Kollarımı sıvadım, mutfağa girdim. Yeni, sağlıklı ve yaratıcı
tarifler denedim.
6-
Yavaş
yavaş ve kendime sabrederek az yemeyi öğrendim. Bazen sofralardaki bazı
yiyeceklerde gözümün kaldığı oldu, olmadı değil...
7-
Doyduktan
sonra bir lokma bir şey yemedim. Midemi asla patlayana kadar doldurmadım.
8-
Gazlı
içecekleri, paketli yiyecekleri mini minimuma indirdim.
9-
Beyaz
unu, unlu gıdaları uzunca bir süre rafa kaldırdım. Buğday unu yerine yulaf,
çavdar kullandım.
10-Kendimi hiç cezalandırmadım.
11-Battı balık yan gider hesabına girmedim. Bir gün
abarttıysam, kendime izin verdim ve ertesi gün inançla uyanarak kahvaltıda
meyve yiyerek ve o gün sebze meyve ağırlıklı beslenerek telafi ettim.
12-Dua ettim. Evet, dua ettim. Evrenin tüm
güçlerinden yardım istedim. Kilo vermeye çalışanlar bilirler, zaman zaman
çaresiz hisseder insan kendini... Özellikle de bir hafta harika beslenmiş ama
hiç kilo verememişse... Belki inanmayacaksınız ama ben tam 3 ay boyunca
disiplinli beslenmeme rağmen hiç kilo vermedim. 4. ayda, nasıl olduğunu
anlamadan bir anda inmeye başladım...
13-Her gün tartıldım.
14-Her fırsatta hareket ettim. Her gün en az 45
dakika yürüdüm. Haftada 3 kez kardio yaptım. Hareket etmeden kilo verirseniz,
yağlarınız kasa dönüşmez.
15-Haftada 1 gün sadece sebze meyve suyu ve sebze
meyveyle sistemimi arındırdım. (Eğer hipoglisemi veya şeker hastalığınız varsa
doktorunuza danışmadan bunu uygulamamanızda fayda var.)
16-Her gün düzenli yoga ve özellikle güneşe selam
serisini (hiç canımın istemediği günlerde zorla, ağlaya ağlaya da olsa)
vazgeçmeden uyguladım.
17-İlk 6 ay yediklerimi ve egzersizimi yazdım.
18-Her altı ayda bir Art of Living merkezlerinden birinde
sessizliğe girerek ve her gün düzenli nefes ve meditasyon yaparak zihnimi ve
bilinçaltımı boşalttım. Ne de olsa çoğu zaman, fazla kilonun sebebi psikolojik…
Düzenli olarak fiziksel, zihinsel ve ruhsal olarak arınmak çok önemli.
Ama en önemlisi
bütün bunlara halen devam ediyor olmak. Sağlığı bir yaşam biçimine çevirmek.
Hızla verilen kilolar hızla geri alınıyor. Çünkü diyet dönemi bitince, eski
alışkanlıklar geri geliyor. Önemli olan, o alışkanlıkların kökünü kurutmak. Zahmetli
ama buna değer...
Kabul ediyorum; midem
biraz küçülene kadar biraz ıstırap çektim, ama hayatta biraz disiplin, çok
fazla özgürlüğü de beraberinde getiriyor. Bugün o ıstırabı çekmiyorum çünkü
yeteri kadar yiyor ve doyuyorum. Yediklerimden büyük zevk alıyorum ve mutlu
oluyorum. Eskiden acıkınca canım çikolatada yüzen muzlu krep çekerdi. Şimdi ise
nar ekşili zeytinyağlı koca bir tabak yeşillik olsa da silip süpürsem
diyorum... Alışkanlıklar değişiyor. Krep yemiyor muyum? Hem de bayıla bayıla
yiyorum ama eskisi gibi acıktığım zaman değil, zevk olsun diye... Sonra da hiç
pişman olmuyorum çünkü zihnime ve bedenime güveniyorum. Bana ihanet
etmeyecekler...
Yaşam koçluğu, kurumsal programlarımız ve yeni iş kurma (kendi işini kurmak) danışmanlığı için:
www.feelgood-international.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder