17 Ocak 2013 Perşembe

Gerçeği Ararken...


 "Özlü sözler" ve anlık ruhsal deneyimler, gerçek olandan daha çekicidir çoğu zaman. Birilerinin, bir yerlerde, bir zaman yaşamış, hayatla ilgili birşeyleri anlamış olması insana bir ferahlık verir. Osho, Mevlana, Sri Sri Ravi Shankar... Özellikle erenlerin sözleri, yüksek frekansta yüreğimizde titreşir.  O yüzden de bu özlü sözlerin kokusu çekici gelir

Hepimizin olmak istediği ve olamadığı bir "kendi" varken, özlü sözler, zora girmeden, kolay yoldan çoğu zaman düşündüğümüzü paylaşmamıza yarar. Ama bu sözler genellikle akıl hizasında takılır. Hayatımıza geçirmek biraz sıkar çoğumuzu. 

"Hataları örtmede toprak gibi ol" Hz Mevlana - Twitter'da yazmak kolay; sıkıysa İstanbul trafiğinde ört bakalım hataları toprak gibi!

"Sevgi bir duygu değil, bizim varoluş biçimimizdir." Sri Sri Ravi Shankar - Varol bakalım sevgiyle...

Bu sözleri yaşama geçirmek, yaşamı başkaları odaklı değil, kendine dönerek yaşamakla insanın yüreciğinde yerini alıyor. 

Dünyadaki en zor işlerden biri, iğneyi kendine, çuvaldızı başkasına batırmak. Dönüp kendimize bakamıyoruz, çünkü baktığımız zaman zorlu yolculuk başlayacak... Kendine batmak zor gelir çoğumuza.. Başkalarının rahatsızlık veriyor olması hep daha kolay ya...

O içten feth, suçlayacak kimsenin kalmadığı an... Haldır huldur ona buna sataşıp sövemediğin ıssız, sessiz, kendinle kalma anı...

Yaşadığın hayatın hepsi, içerinin dışarı yansıması ah... Dışarda hiçbir şey yok... Sadece boşluk ve sessizlik...

Ama bütün kalbiyle gerçeği arayan, şimdi buna hakim olamasa da, bırakmaz bu işin peşini. En ufak bir cimcikte vazgeçmez. Cimciğin kendinden kendine geldiğini bilir içten içe, suçlamaz... 


Külahını alır önüne derviş misali, düşünür neremi düzelteyim diye...
Kendindeki aksamaları farkettikçe düzelit aksamalar. Kendinden tamlanır. 
Kendini suçlayıp yargılamadan, hatalarını bilen, kabul eden insan, yarı tamdır.

Hemen düzeltemez tabii. Ama düzelir onlar zamanla... Yoga, nefes, meditasyonla, bilgelik yolunda...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder