13 Ocak 2015 Salı

Korkumla Ben-2


Bir önceki "Korkumla Ben" yazımın devamı… 


5- Korkunuzu elden çıkarın. Kendimizi koskoca evrende yapayalnız hissediyoruz. Dünyanın en akıl almaz yanılgısı. Doğduğumdan beri sebepsiz yere yapayalnız hissettim ben kendimi. Ta ki, öyle olmadığıma ayana kadar. 

Bizim mutluluğumuz, sağlığımız, kendimizi özgürce yaşayabilmemiz için bütün evren seferber olmuş, yardım istememizi bekliyor. Biz tutturmuşuz bir yalnızlık türküsü, söyleyip duruyoruz dilden dile asırlardır… İlk kimden çıkmış bilsem; soracam hesabını! Değerli üstad Metin Bobaroğlu demişti bir konuşmasında; (ben şimdi burda hatırladığımı, benim kulağımdan geçip kalbime varanı yazıyorum tam kelimelerini değil) "bir şeye yeterince kişi inandığında kültür olur" diye. Artık "kültür" şapkası altında inandırıldıklarımızın kaçı doğru, kaçı yalan siz düşünün… (Bir sonraki yazım "Elaleme Açık Mektup"a altlık yapıyorum buradaJ)

Madem kendi kendinize başa çıkamıyorsunuz, Tanrı'ya, doğaya, Budaya, toprağa, meleklere, suya verin. Bırakın, gerisini onlar düşünsün… 

6- Korkunuzu kabul edin. Farkedin. Onu bir akşam sofranıza davet edin. Yüzleşin.

7- Korku, sevginin olmadığı yerde varolabilir. Gelecek korkunuzu gelecek sevgisiyle, yaşlanma korkunuzu bilgelik sevgisiyle, ilişkilerle ilgili korkularınızı kendinize olan sevginiz ve güveninizle değiştirin

8- El mi yaman bey mi yaman- Babamın bana çok küçükken, yazılıdan korktuğumda öğrettiği bir teknik. "Yazılı senden korksun! Sen ne diye yazılıdan korkuyorsun?" 

Odaklanın! 

Kara kurtla beyaz kurtun hikayesi vardı.

Özetle, bir kara kurt varmış bir beyaz kurt. Kara kurt kötüymüş, beyaz kurt iyi. Dedesi torununa demiş ki, "hangisini beslersen o büyür." O hesap yani.  Hikayenin tamamını bu sitede buldum, okuyabilirsiniz. J http://www.kalbimcity.net/tag/siyah-beyaz-kopek-hikayesi 

Evet korku büyük ve gerçek gibi görünebilir. Fakat daha büyük ve gerçek olan bir şey var: Biz. Hangisine odaklanmaya karar verdiğiniz, herşeyi değiştirir. Kara kurta mı beyaz kurta mı? “Tulumba, orda olduğunu biliyorum. Sen koltukta biraz takıl, ben biraz işime gücüme bakacağım.”

9- Bu korkuyu yendiğiniz zaman neler olacağını düşünmeye başlayın. Neler değisecek hayatınızda? Bu korkunuz olmadığı zaman kim olacaksınız? Neleri farklı yapacaksınız? Nasıl yürüyecek, nasıl konuşacaksınız? 

10- Korktuğunuz zaman fiziksel hislerinizi fark edin. Bedeninizi gözlemleyin. Kalp atışlarınızı farkedin. Ve hiç çekinmeden şu soruyu sorun? “Peki ya öyle olursa?”
Ölümden mi korkuyorsunuz? Kaçınılmaz. Hepimizin başına gelecek. Korkarak ve hergün biraz biraz ölerek mi devam etmek istersiniz, yoksa nasıl olsa öleceğinizi bilerek, yaşamdan yüzde yüz zevk alarak mı? Madem çok korkuyorsunuz, o zaman ölümü araştırın. Yaşamınızı daha anlamlı bir hale getirin. Başarısız olmaktan mı korkuyorsunuz? Evet, ya başarısız olursanız ne olacak? Bir sürü başarısızlık örneği var. Bakış açınıza bağlı olarak başarısızlıklarınızdan çok şey öğrenebilirsiniz. Şu NLP varsayımını benimseyebilirsiniz:  "Kaybetmek diye bir şey yok. Herşey sadece bir geribildirim." 

Adım 1: Korkunuzu kabul edin: Başarısız olmaktan korkuyorum.
Adım 2: Onunla yüzleşin: Başarısız oldum diyelim, o zaman ne yapacağım?
Adım 3: Korkunuzun karşısına çözümlerle çıkın. (O zaman korkunuz gücünü biraz daha kaybeder.)
-       Başarısız olursam, nerde başarısız olduğumu farkedip, yeniden deneyeceğim.
-       Başarısız olursam, vazgeçmeyeceğim.
-       Başarısız olursam, başka bir alan seçeceğim.
-       Başarısız olursam, kahkahalarla güleceğim. E çok komik. Sonra da bir kaybedenler kulübü kuracağım. Birlikte güleriz.
     Başarısız olursam, bu benim değersiz olduğum anlamına gelmez. Belki zamanı değildi.
-       Başarısız olursam, başarısızlık hikayelerinin nasıl başarıya dönüştüğüyle ilgili başarı hikayelerini okuyacağım. 



(Bu yazıyı yazarken, Sri Sri Ravi Shankar, Chris Ramey, Brendon Burchard ve Josh Pais'in bilgi ve bilgeliklerinden ilham aldım.) 




Yaşam koçluğu, kurumsal programlarımız ve yeni iş kurma (kendi işini kurmak) danışmanlığı için: 
www.feelgood-international.com 

1 yorum:

  1. Arzucum, her iki yazın da pek güzel ve okurken düşündüm de hiçbir korkum yoktu ta ki oğlum olana kadar. Doğumu takiben ilk aylarda hormonlardı vs dedim umursamadim ve geçti. Şimdi 3 yaşında ve son dönemde sürekli oğlumu kaybetme korkusu yaşıyorum. nasıl başa çıkacağımı henüz bulamadım.

    YanıtlaSil