2 Şubat 2015 Pazartesi

Koşarken (2)

İnsan mutsuzken, karanlığın içine gömülüyor. Her ne kadar geçeceğini bilse de; çıkması her zaman çok kolay olmuyor o halden. Bilmem mi... Çok iyi bilirim, çok!
Darlandım mı, atarlandım mı bende çok işe yarayan birkaç formül paylaşayım ben sizlerle bugün; pazartesi pazartesi havamızı bulalım J
·      Öncelikle, darlandığımda kendimi tutmam. Ağlarım. Yana yakıla ağlar, bir içimi boşaltırım önce. Oh bea! Heeeeeeeeeyt!
·      Rahatladım mı kendime sorarım: “Niye sıkıldın? (Her sıkıntıdan güneş doğacağına inanırım çünkü) Ne anlatmaya çalışıyor sistemin sana? Neyi değiştirmen gerekiyor?” Sonra peşinden şu sorular kovalar:
-       Hayatıma hayat, (coşku, eğlence, macera, sevgi, paylaşım, moral, ilham...) sağlığıma sağlık katmak için yapabileceğim 5 şey ne olurdu?
-       Bugün nasıl bir ruh hali içinde olmak istiyorum? O ruh halini hissederim. Duyarım.
-       Kendimde, hayata bakışımda neyi değiştirmem gerek?
·      Akşama kendime, komik arkadaşlarımla, komik bir film ayarlarım. Bir de çok sebzeli, ince hamurlu, odun ateşinde pişmiş bi’ pizza ısmarlarım.
·      Yardım ederim, iyilik yaparım, hediye alırım.
·      Bir kitapta kendimi unutmaya bakarım.
·      Kendi koçumla paylaşacaklarımı tasarlarım. (Her yaşam koçunun bir yaşam koçu olmalı!)
·      Akşam yatmadan önce her şeyimi (özellikle de bütün sıkıntılarımı) doğanın güçlerine teslim ederim. Aman üç günlük dünya, neye tutunacağız ki sıkı sıkı? Bırakırım, gitsin. Bir de şükranla doldururum kalbimi... “Oh, nelerim de var nelerim… Başımı sokacak bir yuvam, taze yiyeceklerim, sıcak giyeceklerim, sevdiklerim…” 
Herşeyden önemlisi; geçeceğini bilirim...
İlla ki geçecek... 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder