En çok kilo vermek istediğiniz
zamanlarda, “Ohhh ohhh ne de dombiliyim, iyi ki de dombiliyim!” diye oynayarak
dansettiğiniz oldu mu? Ben böyle
oynaya oynaya 12 kilo verdim. Hem dansederek kalori yaktım hem de kendimle
eğlendim. Vücuduma aşık olduğum için değil. Ama içinde bulunduğum durumdan
nefret etmenin kimseye bir hayrı olmayacağını anladığım için.
Siz kilo vermek isterken, zihniniz,
içinde bulunduğunuz bedene hep karşı koyacak, istemeyecek onu. Kilo verirken
moralinizin iyi olması çok önemli.
Bir şeyi istemediğimiz zaman hep öyle
olmuyor mu? Örneğin öfkenize hakim olabilmek istiyorsanız, öfkeli olduğunuz
anlardan nefret edersiniz. Hatta öfkeli davrandığınızda kendinizden.
Belki ilk başta biraz saçma gelecek
ama hiç, olumsuz gördüğünüz yanlarınıza ya da önyargıyla yaklaştığınız kişilere
kucak açmayı denediniz mi? Biraz zor da olsa bence deneyin. O kadar da olumsuz
olmadıklarını, illa ki birşeylere hizmet ettiklerini göreceksiniz. Siz onları
kucakladıkça, onlar sizi terkedip gidecekler.
Ya da kucaklamayı bir kenara bırakın,
kurcalamayın hiç olmazsa.
Her
ne ise yaşamınızda kurtulmak ya da
değiştirmek istediğiniz şey, üstüne kafa kırdıkça içinden çıkılamaz bir
hale
geliyor. Bir yandan değiştirmek için elinizden geleni yaparken, diğer
yandan tiye alın biraz dalga geçin kendinizle, kas kas nereye kadar öyle
değil mi ya?!
Gevşeyin ayol azıcık ne o öyle ciddi ciddi! Rahat
olun ki evren de biraz düğmelerini gevşetsin sizinleyken! Evrenle aranızdaki ilişki iki
arkadaş ilişkisi gibi, sen gergin gergin "aman da ben niye kilo veremiyorum" diye
dolanırsan, o da seni gerer valla hiç veremezsin.
Uzat bi ayaklarını bi rahatla yahu! N’apalım
dombillediysen dombilledin, canından mı önemli yahu! Ohhh ...
Kasık insanları kimse sevmez zaten hep arkasından
konuşurlar.
Nasıl mı rahatlayacaksınız? Nasıl mı kilo vereceksiniz? Orası kolay...
Dilerseniz beraber planlayalım! :) info@arzuozev.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder