16 Kasım 2012 Cuma

NE EKSİK?


Ev, araba, iş, arkadaşlar, aile, para...
Herşeyiniz var ve yine de mutsuz musunuz?

Çok doğal, çünkü ruhumuzun besin değeri yüksek besinlere ihtiyacı var ve biz ona bunu sağlayamıyoruz. Biz Afrika’daki açlığı görünce üzülüyoruz ancak en büyük açlık ve her şeye sahip olsak da o boşluk bizim de içimizde.

Erenler, alimler, üstadlar, maneviyatı yüksek zatlar da aynı bizim Afrika’dakilere üzüldüğümüz gibi üzülüyorlar açlığımıza. Onlar da bizim ruhumuzu beslemek üzere kolları sıvamış, harıl harıl çalışıyorlar dünyada, biz bir lokma ruhsal vitamin alalım diye.

Çocuklara baktığınızda neşe, mutluluk ve masumiyet görürsünüz. Kendileriyle bağlantı halinde hareket eder çocuklar. Fakat sonra bu bağ kopar ve yapayalnız kalırız dünyada. İçinde yaşadığımız sistem, bize kendimizi hatırlatmak ve tüm potansiyelimizi hayata geçirmek üzere değil de, baskı, dayatma ve korku temellerine dayalı olarak kurulmuş bir sistem olduğundan kolayca unutuyoruz kendi gerçeğimizin inanılmaz hafifliğini...

İşte insanın dünyadaki yolculuğu bu kendiyle arasında kopan bağları tekrar kalbine dolamak, hafiflemek ve hayatı yine bir oyun gibi yaşamayı hatırlamak, zihnindeki prangaları ve kısıtlamaları kırmak üzere. Tıpkı internete bağlanmak gibi, üstadlar dekoder, yoga, nefes, meditasyon teknikleri ve özbilgisi ise şifreler.

Takın, çalışsın! :) 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder